Savaşın Efendileri – Bob Dylan

Gelin savaşın efendileri, siz koca koca silahlar icat edenler,

Ölüm uçakları yapıp, bütün o bombaları üretenler,

Duvarların arkasına saklanıp, koltuğuna güvenenler,

Biliniz ki hayalimde düşer bütün sizin o maskeler.

Siz yıkmak için olanlardan başka bir şey yapmayanlar.

Oyuncaklarıymış gibi benim dünyamla oynayanlar.

Elime bir silah tutuşturup, nişanımdan sakınırsınız!

Sonra dönüp koşarak, uçuşan kurşunlardan kaçarsınız!

Eskilerin Yahuda’sı gibi kandırıp ihanet edersiniz.

Bir dünya savaşı kazanılır yalanına inanmamı istersiniz.

Ama ben gözlerinizin ötesini görebiliyorum, beyninizin içini,

Damarlarımdan boşanan pınarı gördüğüm gibi.

Siz başkası ateşlesin diye bütün o tetikleri sıkanlar.

Geriye yaslanıp seyre dalarsınız artarken kayıplar.

Malikanelerinizde saklanırsınız, bir başka gencin kanı da

Fışkırıp bedeninden, gömülürken çamura.

Yayılabilecek en kötü korkuyu yaydınız,

Dünyaya çocuk getirmeyi bir korku kıldınız.

Doğmamış, isimsiz bebeğimi korkuttuğunuzdan,

Siz layık değilsiniz akan kana damarlarınızdan.

Haddini bilmeden konuşmak için ne mi bilirim?

Diyebilirsiniz ki ben çömezim, ben cahilim!

Ama bildiğim bir şey vardır, yaşım genç bile olsa:

İsa bile affetmezdi yaptıklarınızı asla!

Size bir soru sorayım: Bu kadar mı değerli paranız?

Size merhamet satın alır mı? Alabilir mi sanarsınız?

Sanırım anlarsınız ecel çanlarınız çaldığında,

Kazandığınız onca para ruhunuzu geri almaz bir daha.

Umarım ki ölürsünüz, eceliniz uğrar yakında.

Bense takip ederim tabutunuzu, solgun öğlen sonrasında.

Ve izlerim siz indirilirken mezarınıza,

Sonra dikilirim başucunuzda, ikna olana kadar yaşamadığınıza.

Çeviren: Ali Osman Aday