İlkbahar ve de her şeyi
Bulaşıcı hastaneye giden yolda
kuzeydoğudan sürüklenen mavi
benekli bulutların
büyük dalgası altında – bir soğuk rüzgar. İlerde,
kurumuş yaban otlarıyla kahverengi
ıssız, geniş, çamurlu tarlalar, karşı koyan ve düşmüş
durgun su lekeleri
uzun ağaçların saçılışı…
Tüm yol boyunca kırmızımsılar,
eflatunlar, çatallılar, boylu poslular,
çalıların dallı şeyleri ve ölmüş,
kahverengi yapraklarıyla küçük ağaçlar, altlarında
yapraksız asmalar,
Görünüş olarak cansız, uyuşuk
şaşkın ilkbahar yaklaşıyor.
Yeni dünyaya çıplak,
soğuk, girdiklerini bilmelerinin dışındaki herşeyden
kuşkulu olarak giriyorlar.Tek ilgilendikleri
soğuk, tanıdık rüzgar,
Bugün çimler, yarın
kesür yaprağının sert kıvrımları…
Sırayla nesneler şekillerini alıyorlar.
şekillenme hızlanıyor: netlik, yaprağın ana hatları
Şimdi ise girişin yalın
asaleti. Yine de, derin değişiklikle
karşılaşmışlardı: saldıkları köklerle
yere tutunuyorlar ve uyanmaya başlıyorlar.
Çeviri: Fahrettin Boylu