HATIRLANASI BİR TEBESSÜM
kırmızı balıklarımız vardı ve dönüp dururlardı
pencereyi örten kalın perdenin yanındaki masanın üzerinde duran
kasenin içinde, ve
annem vardı, her zaman gülen, hepimizin mutlu olmasını isteyen:
“neşelen Henry!” derdi
ve haklıydı: mutlu olmak en iyisiydi
eğer elinden geliyorsa
ama babam 1.90’lık bedeninin içinde köpürerek
beni ve annemi haftada defalarca dövmeye devam ederdi,
çünkü kendisini içten içe neyin kemirdiğini bilmezdi
annem, mutlu olmak isteyen,
zavallı balık, haftada iki veya üç kere dövülmesine rağmen
benim mutlu olmamı isterdi: “gülümse biraz Henry!
niye hiç tebessüm etmiyorsun?”
ve sonra bana nasıl tebessüm etmem gerektiğini göstermek için
gülerdi, ve bu gördüğüm en acı tebessüm olurdu
bir gün kırmızı balıklar öldü, beşi birden,
yana yatmış suyun üzerinde asılı duruyorlardı,
gözleri hala açık,
ve babam eve gelince onları kediye fırlattı
oraya mutfak zeminine biz ise izliyorduk annem
tebessüm ederken
Yazar: Charles Bukowski “a smile to remember”
Çeviren: Merve Yaldır (07.06.7417)